22 Aralık 2009 Salı

Yeni Rakı




Bu reklamı bigumigu da gördüm, gerçekten de hoşuma gitti.
Sanırım televizyonda yayınlanmamış.

İnsanın kalbine dokunuyor, rakının yerini ortaya koyuyor.

19 Aralık 2009 Cumartesi

Yeter uleen!


Ne de yaraşmış Kadir abimize.
Sağda solda Ugg'lı erkekler görmeye başladık, Kadir abimizin yolundan giden, delikanlı Ugg'lular onlar. Giysinler hem havalar soğuk, sıcacık tutar ayacıklarını. Bunu başlatan hep "I love you Man" filminden Jason Segel, o da giyip sahilde şortla geziyordu.
Ama her gördüğümüzü yapacaksak işimiz var. Hadi o California'da, Ümraniye'de bozmasın bizi Ugg?

Ayrıca bu fotograf da bana çılgınlarca Uludağ'ı hatırlattı. Güzel bi kar yağsa da şömine karşılarına konuşlansak. Filmlerde gördüğümüz gibi; ayı postları, şaraplar olsa. Sanki hep izlediğimiz bizmişizcesine şarabı ayı postu üzerinde içmeyince bi üzülsek.

Bir sonraki yazıya kadar esen kalın, Ferit avrupadan yüksek tahsilini tamamlayıp döndü. Onunla hoş beş yapacağız.

Şermin, babişkona haber ver, sen de gel, yeni üzeri açık Cadillac ile biraz sahilde turlayalım!

5 Aralık 2009 Cumartesi

Umut fakilirin ekmeği bir yerde


yıllar boyunca aradığım bilgiyi hep ekşisözlük'de buldum. Son zamanlarda çok memnun olmasam da, pozitif yaklaşımını hep taktir ettim.

Saygılar

4 Kasım 2009 Çarşamba

Lan?

şimdi de mesaj gönder diyor, arkadaşım karışma benim sosyal networküme. Doğum gününden doğum gününe mesajlaşıyoruz. Sen kendi işlerine bak!

Eğer tavsiye olarak, "of abi senin yazdığın kız yeni foto koymuş, taş gibi çıkmış, bişeyler yaz da ilgilendiğini farketsin" derse. Daha da girmem Facebook'a.

-Fin

Godoş Facebook

Pezevenk demeye dilim varmıyor, çabaları çok içten ne de olsa. Fark etmişsiniz son birkaç aydır Facebook size arkadaş önermeye başladı. Bilmiyorum bunu "single" lara mı yapıyor fakat kıllanmıyorum da değil hani. Sonuçta ortak arkadaşımız olmayan hatta ortak coğrafi paylaşımımız olmayan insanlarla "kaynaşsanız süper olur" şeklinde iletiler gönderiyor. Sizde "kaynaşsanız süper olur" ibaresi geçmeyebilir fakat benim versiyon biraz daha içten, biraz daha samimi.

Neyse konumuza dönücek olursak, son zamanlarda birbirine insan ayarlayan Facebook sanırım bayramın yaklaşması üzerine, görüşmediğiniz arkadaşlarınızla tekrar konuşun, onların duvarına yazın gibi şeyler gönderiyor. Sanırım bayram'da küs kalınmaz felsefesinden yola çıkarak, müslüman alemini bayrama hazırlamaya çalışıyor.

Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum Facebook, belki de sen bana açılmaya çalışıyorsundur, fakat bunu böyle dolaylı yoldan söyleyerek açıklayamazsın ki. Çık karşıma söyle sırf senin ilgini çekmek için yaptım bunları de, efendi gibi konuşalım. Beni ne zamandır görüşmediğim, hatta daha önce tanımadığım insanlarla muhattap etme gözünü seveyim. İşim başımdan aşkın yoksa haftada bir ben de yazarım...

Temsili tekrar konuşulması tavsiye edilen arkadaş

20 Ekim 2009 Salı

Hayat çok zor

İntihale meylim bu yüzden

12 Ekim 2009 Pazartesi

Behlül kaçar


emeklere saygılar

4 Ekim 2009 Pazar

insan, hayatını hastalandığında harcayabileceği parayı kazanmak için sağlığında harcayarak hasta olur.

daha doğrusu o parayı hastalandığında kullanmak değildir amacı ama sonucu bu olur.

bence.
ya para da sadece bir nesilde kalsaydı, birikemeseydi, onu devredemeseydik?
nasıl bir hayat olurdu?

1 Ekim 2009 Perşembe

İşte kütüphane



zaman zaman çok söyleniyorum, gerçekten hiçbirşey yapmıyoruz, bi kısa film çeksek, bi fotograf yakalasak diye. tam bu duygularım zirve yapmışken bir video çarpıyor suratıma tokat misali. gerçekten bunun için uğraşmaları bile kanımı donduruyor. ajda pekkan'da eskiden sürekli çalardı müzikleri bugüne kadar ağzımı açıp bir laf söylemedim, ama sevdiğim bir şarkının böyle bir video kullanılması içimi acıttı. adeta civcivlerin gözü önünde becerilen tavuk haberini okuduğum günlere döndüm. şu post u gönderdiğim gibi Daniel Powter ile cepten haberleşicem.

Eğer bu videodaki melek, çalışanlar vs birer sembolizim nesnesi değilse, we had a bad day!

Küüü tü pa ne

Önyargıyı parçalayamadık atam

Atam dediysem Einstein'a seslendim, kendisi de bu konuda serzenişlerdeydi. Benim derdim domuzlar, yemesi günahmış, yok pis hayvanlarmış. Bence karşılaştığımız birkaç kötü örnekten genelleme yaptık. Bir çeşit "discrimination". Bence bütün domuzlar bunu haketmiyor. Onlar zaten şirin hayvanlar, eğer onları yemeyeceksek şirin oldukları için yememeliyiz. Aşağıda pis diye yemediğimiz domuz ve helal diye yediğimiz inek var. Elinizi vicdanınıza koyup karar verin Allah rızası içün.



sonuçta danaların kötü bir ünü var, deli dana diye ama domuzlar öyle mi? hava muhalefetinden mütakip grip oldular, domuz gribi. biraz dinlenseler geçer vallaha. ilaçla bir hafta, ilaçsız 7 gün.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Bu sese kulak verin

Bülent


Ersoy ne zaman tv yi açsam birilerine çemkiriyor, baya bi agresif, zaten fiziksel olarak her şekilde korkutmaya meyil etmiş durumda fakat beni düşündüren olay şu ki bu kadın neden manyadı (more than ever before)

Andropoz mu desem, menepoz mu bilemedim ondan sorayım dedim.

(yukarıda gördüğünüz imajinasyon bir tuvalet tabelası olma yolunda ilerlemektedir, ladies first)

Kimseyi yargıladığımdan değil

herkesin kabullendiği kadın dırdırı acaba lezbiyen çiftlerde ne durumda?
eşi dostu olan öğrensin. bilenler bilmeyenlere anlatsın.
biri de bana anlatsın lan kalmıyım öyle

Ne varsa Caponda, Çinlide var


koy evin değişik köşelerine mamayı, hop sana mis gibi ev, bal dök yala.
bunları düşünelim artık, bizde üretelim istiyorum

çocuk dahil: 120 lira

27 Eylül 2009 Pazar

Gaydar


Hayır Gaydar, D. Dolce ve S. Gabbana'nın evlat edindikleri çocuğun adı değil, hatta Brüno'nun çocuğunun adı da değil. Gaydar MIT de işi olmayan iki öğrencinin yaptığı programın adı.

Program facebookta arkadaşlarınızı inceleyip sizin gay olup olmadığınızı buluyormuş. 1500 kişi üzerinden bir genellemeyle yola çıkmışlar ve deneme sürüşünde program kim gay kim gay değil ayırmış.

Demek ki neymiş, üzüm üzüme baka baka kararırmış. Bu programı yaptıktan sonra da basın açıklamasında bir Türk atasözünden yola çıktıklarını söylemişler.

"Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim"

Aman arkadaşlara dikkat!

Yancı


Sadece sigaradan otlanan, giderken beni de atarsın abi diyenden var sanıyordunuz değil mi? Biz insan olarak doğayı taklit ederiz. Yancıların atasıyla tanıştırayım sizi. Müsait bi yerde atarsın demi abim, sigaradan arazladım bi adet. Saygılar

26 Eylül 2009 Cumartesi

Nevruz kutlamaları

Stunt Dog

Shared via AddThis


işte bu yüzden seviyorum bu köpekleri

Gel vatandaş gel


Bu resimde görmüş olduğunuz Çinli ablam kendisini 15.000 sterline sattığını açıklamış. Aslında niyeti iyi gibi duruyor. Arkadaşı bilmemne hastası olmuş ve onun iyileşebilmesi için gereken parayı verecek herhangi bir erkek ile evleneceğini açıklamış. (Kendini satıyor dediğimde kim bilir neler düşündünüz değil mi, sizi pislik çuvalları). Blogger: Valla bak - Kayıt Oluştur

Ama olaya dışardan bakınca ablanın zengin koca avında olabilme ihtimali de baya yüksek. Nah bu kadar ( elimle bir yüksekliği işaret ediyorum şu an, ama size süprüz olsun ).

Sonuç olarak çevrenizde varsa hayattan umudu kesmiş ve 15.000 sterlini olan genç beyler, gösterin bi fotografını belki, bi hayrı dokunur. Bir taş ile iki kuş vurmuş olur. Bu arada Çin de kuşlara taş atmak suçtur. Bi taşla iki kuşun cezasını düşünemedim bile.
Hala ışınlanma işini çözememelerine çok bozuluyorum. Çünkü makinayı bir yaptıktan sonra çok bişey yakmaz gibi duruyor. Mesela füze öyle değil, hem o kadar yapıyorsun sonra onun benzini, uranyumu derken, insanın roketini garajdan çıkartası gelmiyor. Gürültüler patırtılar da cabası. Ama ışınlanma öyle değil, bızt, bi ışık bi parlaklık. Sonrası mis. En azından 2 ışınlanma makinası arasında ışınlanmaya başlasak sonuçta oda bi başlangıç. O zamanda çok sıra olur herhalde. Sonra ışın makinisti akrabalarını kayırır, onları öne alır of oda bir dert. Neyse bazen deli gönül atlayıp gitmek istiyor biryerlere. Uzaklara bilmediği yerlere. Kendime veriyorum gazı da velakin tam kalkıyorum hazırlığa başlayacakken, pasaport uzatmasıdır, vize girişimleri, vize için gerekli belgeler derken ter üzerimde kuruyor. Daha bi içerleniyorum aslına bakarsanız.

Bu siteyi buldum daha da dertlendim, dünyanın farklı yerlerinden web cam görüntüleri var canlı olarak. Gezmek güzel şey gerçekten, daha genciz gezeriz diyerek avutayım diyorum kendimi. Hatta avuttum gitti. Tekrar dertlenmeme neden olan şey ise ortalama bir ingiliz günde 300 kameraya yakalanıyormuş. Ortalama ingiliz neyse. Bu zamanda fotojenik değilsen yandın arkadaş. En mutlusu fotojenik ingilizler bu dönemde
Bence tam kare sayılar mükemmeliyet ve kare kökleri narsist.
Ben sıradan bir doğal sayıyım ve olabileceğince narsist.

25 Eylül 2009 Cuma

En delikanlı sözler

Racon kesmeyiz, kafa keseriz den sonra en delikanlı sözü bugün Levent civarında bir okul servisi üzerinde gördüm.

Servis bekletilmez, beklenir.
Yürü be Memati

24 Eylül 2009 Perşembe

Geometri 101

Teğet geçecekti lakin, çember daraldı.

Megan Fox

Uçaktan çok korkmaya başlamış. Aynı zamanda tanrının kendisini Britney Spears dinlerken öldürmeyeceğini düşünüyormuş. Bu yüzden her uçağa bindiğinde ipodundan Britney albümleri dinliyormuş. Allahın ilmine, bilgisine sual olmaz ama ben de "Su Gibi", "Seda Sayan ile Yeter" ve "Müge Anlı" izlerken ölmem gibi geliyor. Şahsi kanaatim bu yönde.

Mundar etmesek bari


Bunlarla yapılan kurabiyeler de yenmez diye düşünüyorum. Ama tam emin değilim bu yüzden yakın zamanda bizim mahallenin marjinal hocasına gitmeyi düşünüyorum. Bu arada nişantaşından maçkaya inerken bi cami var, bi gece yürürken gördüydüm, böyle ev gibi zaten ve önünden geçerken imam ve karısı camiye dönüyordu. Saat 11 civarı tam ev gezmesinden dönüş. Çok mübarek bi ev olsa gerek.

23 Eylül 2009 Çarşamba

Bence

Vitrinler yalnız yaşayanlara satılmıyor. Elimde kesin kanıtlar yok ama bu yönde çok güçlü içgüdülerim var. Evlilik cüzdanı şart gibi. Belki de zorla veriyorlardır, kesin konuşmak istemiyorum. Yakında belgelerle döneceğim, o zamana kadar vitrindeki kristal kesme bardakların tozunu almayı unutmayak bare.

Yeteneklerin en fazla geliştiği zaman, insanın bütün bir dünyayı karşısına aldığı zamandır.

— Mary Wollstonecraft

Eğer bir şeyi yürekten istiyorsanız ve bunu daha önce kimsenin yapmadığını görmek sizin güveninizi kırıyorsa, bunu daha önce yapanları hatırlayın. Zaten ismini bildiğiniz herkesin, ismini biliyor olmanızın nedeni, zamanında onların bazı konularda, bu durumda kalmasındandır.

Ne kadar klişe gelse de;
hayatta tek kural, hiç bir kuralın katî olmamasıdır.
-Kaan

And the oscar goes to

İnsanların %10'u yaşar. Geri kalanlar sadece vardır.

— Oscar Wilde

Hmm. Geri kalan %90'a birkaç şey verelim ki kendilerini sadece var hissetsinler diye. Politika?Din? ben söylemedim, siz dediniz...

Belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.

— Aldous Huxley

Bazen, bazılarımız için; belkide hep, hepimiz için. Cenneti bilmeden cehennemi nasıl bilebilirdik ki zaten.

İşin saçma tarafı, en saçmasını bile filozofun birinin çoktan söylemiş olması.

— Marcus Tullius Cicero

Hayata 21yy'da geldik diye söyleyecek hiçbirşeyimizin kalmamasını haketmiyoruz. Sürekli twit edebildiğimiz sevgili blackberrylerimizin cezasını böyle çekmemeliydik. Zaten herkesin bu kadar çok sosyal ağlarda herkese mesaj yazabilip kimseyle iletişim kuramadığı zamanlar yeterince sıkıcı. Oturup konuşsak? Çay, kahve... Ne istersen. Blackberry'nin bir işe yaramasını istiyorsan, gelmeden çaldır da suyu ısıtayım.

Aerodinamik yasalarına göre o tombul ve tüylü arının hiç uçmaması gerekiyordu; herhalde bunu ona hiç kimse söylemedi ki, uçuyor.

— Aldous Huxley

Eğer neleri yapamayacağını bilmezsen, herşeyi yapabilirsin

-Kaan

Aforan afordu bile

Aforizma

*Biz VIP'ydik biz de mi öldük?
-Titanic

*Abim senin yengeyi aşağıda arabalarda yiyorlar.
-Titanic

*Bu arabanın bereketi kaçtı bunu ne kadar suyla yıkasak da çıkmaz artık, farketmez zaten bütün atlantiğin suyu giricek içerisine birazdan.
-Titanic

Dvd extralarından bir kısım okudunuz. Filmin director's cut'ından bunların atıldığına inanabilmek gerçekten zor.

20 Eylül 2009 Pazar

Kemik gözlük

Emmy'lerde gözüme çarptı, adamların hepsi bulmuşlar kemik gözlük çerçevesi bi ben bulamadım. Gören duyan olursa bi ses etsin takınca bir bilgili duruyor insan. Yoksa ingiliz aksanına dönmek zorunda kalıcam. Moda hayatına her girmeye çalışmam skinny jeans giyemememi farketmem ile sonuçlandığında, tek çıkar yolum kemik gözlük yardımcı olun lütfen.

Emmy lere gel emmylere

Bence 30 rock ve Mad men'i oyundan çıkartsınlar, adayların yarısının o dizilerden olması benim sinirlerimi fırlattı. Zaten Neil P. Harris in de başlangıçtaki showu vasattı. Sinirlendirmeyin adamı, prime time da kapatır tv yi kitap okurum görürsünüz.

Hipilere bak

En sevdiğim tarzlardan bir tanesi hippie'ler olsa da duş problemleri beni düşündürüyor. Uzaktan iyiler anacım da yakından insanın burnunun direği kırılıyor. Yapın şunun odour-free'sini de herkes mutlu olsun bence. Bu da bi fikir sonuçta.

bıyıklar kalabilir, peace out!

Vitrin

Bi eve vitrin girdiyse orda olay biter bence. Vitrin dediğin tüm özgürlüğün, eğlencenin bittiği anda dikilen anıttır. Kullanılmayan kristal bardakların ps3 ün yerini almasını gerektiği yerde yerini aldığı yerde durmasıdır. Bir gün evime vitrin giricek diye çok korkuyorum. Onun yerine güneş girsin, ne bileyim temiz hava girsin, eş dost girsin, şarap girsin de vitrin girmesin. Ona bir de kristal bardak koyarlarsa geri dönüşü yok, vallaha bak

Çekinmedim

Postlarım azaldığı zamanların acısını çıkartırcasına post yaptım. Diğer blogun maşallahı var, darısı bunun başına

Hayat sevince güzel


her gece yatağıma uzanırken bobilerin yanımda olmasada bir yerlerde olduğunu bilmek, huzurla dolmamı sağlıyor. yatağıma gidiğ yastığıma kafamı koyduğumda bir derin nefes alıp gülümseyerek uykuya dalıyorum. Hayat sevince güzel, sevdiğin bir kolon olsa bile değer.
Hele hom tiyatır ise şukela.

11 Eylül 2009 Cuma

Hayırlara vesile

Olur umarım. Çünkü bundan sonra diğer blog'umun yanında bu nacizane blogumla da sizlerle buluşucim. Hayat çok karışık a dostlar, kafama çok takılan şey oluyor. Ona anlatma, buna anlatma da kime anlat? Anlattığım insanlar benden bıkmış durumda, bende buraya yazmayı uygun gördüm. İsteyen beri gelir okur istemeyen stumble eder kaçar. Bu hafta sel uyarıları var, aman diyorum açma germe hareketleri yapmadan yatmayalım. Yüzme bilmiyor isek şişme ördeğimizi, kolluğumuzu şişirmeden uyumayalım.

Mazallah boyu geçiyor mu diyemeden sular geliverir. Zaten üç tarafı sularla çevrili vatanımızda o sularla aramız kötü bir milletiz, aman fazla açılmadan kıyılardan... Yorulunca kurbağalamaya dayanalım lütfen.